31 Aralık 2011 Cumartesi

Yeni Yıl Yeni Mim :):)

Sevgili Blog'cuğumun göndermiş olduğu yeni yıl mimini yeni görmüş olsam da, son gün geç kalmış sayılmam sanırım :) Her sene aslında hep yeni bir umutla başlıyoruz 365 günü yeni baştan saymaya, bütün güzel dilekleri yüreğimizin bir köşesinde sakladığımız için hep mutlu olmayı diliyoruz. Aslında bütün dileklerimiz gerçekleşse yaşama dair bir beklentimiz ve yaşam sevincimiz de kalmaz ve tam tersi olarak gerçekleşmediğinde de bütün inancımızı yitirebiliriz umut etmeye dair. O yüzden en güzeli hepimiz en başta sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yıla adım atarken, umarım herkesin kendince hayalini kurduğu şeylerin ''çoğu'' gerçekleşir :)

Peki 2012'den beklediğim 12 şey nedir?

1. Kendim, ailem, sevdiklerim ve bütün güzel insanlar için sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı bir hayat.

2. Mutlu olabileceğim ve bunun sonucu olarak da daha verimli çalışabileceğim, hayat birikimlerimi artırabileceğim iyi bir iş,

3. Daha çok gülmek ve gülerken de hep ''Allah'ım hayat ne kadar güzel, şükürler olsun'' diyebilmek istiyorum

4. İstediğim ülkeleri ve hep merak ettiğim yerlerini gezip, görmek istiyorum, en azından bir tanesini olsun görsem başlangıç için iyi olacak :)

5. Sevdiklerimle daha çok vakit geçirmek, eğlenmek istiyorum :)

6. Bütün insanların mutlu olmasını, mutlu bir dünyada sorunsuzca yaşamasını istiyorum. Olamaz mı?

7. Daha güzel ve beni mutlu edecek cilt bakım ürünleri ve makyaj malzemeleri diliyorum :)

8. Daha çok spor yapmak, kendime daha iyi bakmak, yediğime içtiğime daha çok dikkat etmek istiyorum.

9. Daha güzel müzikler dinleyeyim, hep iyi insanlarla tanışayım, daha iyi kitaplar okuyayım, daha güzel karikatürlere güleyim, daha lezzetli şeyler yiyip içeyim, daha hoş yerler göreyim, en güzel denizlerde kulaç atayım, daha iyi bir işte çalışayım, daha güzel filmler izleyeyim, daha çok eğleneyim, daha çok hayatın tadını alayım istiyorum.

10. Yeni bir dil daha öğreneyim ve bildiğimi unutmayayım istiyorum.

11. Blogumla daha çok ilgilenebileyim, daha başarılı olayım istiyorum :)

12. Sadece 2012 değil, bütün yıllar eklenebilecek pek çok istekle beraber gelsin istiyorum :)

                                                               MUTLU YILLAR ! :)



17 Aralık 2011 Cumartesi

Oriflame Siparişlerim

Son birkaç aydır Oriflame Danışmanlığı yapıyorum. Bu ay sipariş verilenler arasında belki de fikir edinmek istedikleriniz olur diye bir kaç fotoğraf ekleyeyim dedim. Rimel bu ay indirimdeydi, rujlar da öyle.



Rujlarım

Makyaj malzemeleri içinde rujların ayrı bir önemi var benim için, yani hiçbir şey yapmasam da bir rujla kurtarabilirim günü :) Genellikle bir kaç tane aynı anda alıp onlar bitinceye kadar bir daha almam, çünkü ısı değişikliklerinden etkileniyorlar malum ve kullanım sürelerini de dikkate almaya çalışıyorum. Renklerini göstermek için çok çabaladım ama fotoğraflar hiç iyi olmadı. Ufak bir fikir verir en azından böyle de diye düşündüm.

Oriflame Wonder Colour Ruj Pink Mayflower:  En son aldığım rujum. Katalog rengi ile aynı geldi. Kampanya dahilinde oldukça makul bir fiyata aldım. Evet kalıcı değil ama çok güzel bir rengi var. Aslında tam baharlık ve yazlık ama şimdilerde de ara ara kullanıyorum. Bu seriden bir de Garnet Attraction rengini denemek istiyorum. Katalogda vişne çürüğü gibi çıksa da aslında daha farklı bir renkmiş. 

Maybelline Watershine Rujlar Spiced Diamonds ve Rubis Diamonds: İkisini de severek aldım ve gördüğünüz üzere bitmeleri yakındır. Watershine rujları çok seviyorum ve ara ara farklı renkleri alıyorum. O seriden aldığım 5.-6. rujlarım sanıyorum.

Flormar LongWearing L12: İşte benim bu aralar göz bebeğim, gerçekten kalıcı ve rengine de bayılıyorum. Yaz döneminde daha hafif yapılı rujlar tercih ettiğim için ara vermiştim ama tam mevsimi şimdi, başka bir rengini daha edinmeyi düşünüyorum. Çok memnunum, hele ki fiyatı ve performansını karşılaştırınca çok başarılı.

Rimmel Amethyst Shimmer: Watsons alışverişim sırasında kasanın yanında indirimli olarak satılıyordu ve sonuncusunu kaptım :) mora çalan bir pembe renk biraz koyu geldi ama daha açık bir renkle karıştırınca gayet güzel duruyor. Yapısı da fena sayılmaz.

Yeşil Ruj: Bir kozmetikçide gördüğümde o aralar da yeşil rujla ilgili yorumlar okumuştum. Dudağa sürüldüğünde ısıyla beraber kendiliğinden pembe bir renk veriyor, ben bilmiyordum ama eskilerin en meşhur rujuymuş. İlk aldığımda çok kullandım sonra acaba içinde zararlı bir madde var mıdır diye bıraktım ama verdiği o doğal rengi çok seviyorum.

11 Aralık 2011 Pazar

Çekilişler, Çekilişler :)

1. Benim gibi bitter sever olan Darkchocolat Brown'un hediye çekilişi için
http://darkchocolatebrown.blogspot.com/2011/12/mini-cekilis.html

2. Rococosh'un zamanı anlamlı kalan hediyesi için
http://rococosh.blogspot.com/2011/11/giveaway-zamani-rococosh-toy-watch.html

3.Bouquet'in güzel hediyesi için
http://www.buketpoyraz.com/2011/12/giveaway-9.html

4.Sevgili DeepBeauty'den hediye kazanmak için
http://deepbeauty.blogspot.com/2011/12/benim-hediyelerim.html

5. Alix Avien'in şirine ojelerinden kazanmak için
http://makyajseverr.blogspot.com/2011/12/cekilis-sras-bende-nihayet.html

6.Bu şahane çanta için ise Modaliza'nın çekilişine buradan
http://modaliza.blogspot.com/2011/12/cekilis-marc-by-marc-jacobs.html

7.Ojeperest'ten bu güzellikler için ise
http://yelizimtrakesintiler.blogspot.com/2011/12/ojeperestten-cekilis-varrr.html

8.Tatlı bluzlar için ise Merve Yıldız Fashion'a buradan
http://fikrimdenfirlayanlar.blogspot.com/2011/11/hediye-cekilisi.html

9. Bol hediyeler için
http://roseangel-sslkokovekozmetikaii.blogspot.com/2011/11/hediye-etkinligime-katlmak-istermisiniz.html

10.China Glaze'in güzel ojeleri için
http://nimostylo.blogspot.com/2011/11/hediye-cekiilisi-tanacan-kozmetik.html?spref=tw

11. Rengarenk bu set için ise
http://dbmstrend.blogspot.com/2011/11/hediye-cekilisi-giveaway.html

tıklayarak katılabilirsiniz. Yılbaşında umarım bu güzelliklerden biri de benim olur :)

Fondoten, Sen Nelere Kadirsin !

Kızın akne sorununu anlatırken ki hali gerçekten üzücü. Aknelerini ve lekelerini gizlemek için nasıl ten makyajı yaptığından bahsetmiş. Henüz 19 yaşında ve yarı zamanlı modellik de yapıyor. 3 milyon kişi izlemiş videosunu.

Videoyu izlerken acaba fondoteni kim bulmuş diye düşündüm, araştırayım dedim ama bir sonuç bulamadım. Ne kadar fark yaratıyor cidden... Ama esas olan geçici olarak değil de kalıcı olarak bu problemi ortadan kaldırmaksa yine de iyi bir tercih değil. Sonuçta bütün gün öyle nefes almayan cilt, hele de kullanılan fondoten cilt tipine uygun değilse, akneye neden olan bakterilerin daha da çoğalmasına yol açar. Bir süre sonra cilt daha da sağlıksız hale gelebilir. Özel gün ve gecelerde kullanmak ise tabi ki güzel, o ayrı mesele. Arada sırada kullanmaktan, sonrasında iyi temizlenmek şartıyla, bir zarar çıkmasa gerek :) 



9 Aralık 2011 Cuma

Ödülüm :)

Sevgili Sevgili Blog'cum beni ödüllendirmiş, teşekkür ederim :)
Hakkımdaki 7 gerçeğe gelirsek ( kendimi Sprite reklamlarında gibi hissediyorum :) )

1.Deli biçimde kiraz ve karpuz hastasıyımdır. Mevsimleri gelsin diye iple çekerim, ilk gördüğüm yerde turfanda bile olsa almaya yeltenirim, çoğu zaman da daha tadı oturmamıştır diye dişimi sıka sıka beklerim, sonra da koca yaz onları göremeyeceğim 3 mevsimi de hesaba katarak bolca yerim :) bu hastalığımın derecesini şöyle anlatabilirim, bir sene 1 kasa kiraz almıştık ve ailem sadece 1 tabak yiyebildi, geri kalan kirazı tek başıma kaşla göz arasında ve tam 2 gün içinde bitirdim :) sadece kiraz ve karpuz için bu geçerli ! yoksa o kadar pis boğaz değilim ! :D canım çekti...


2. Kitap ve dergi okumaya bayılırım. Sabahlara kadar kitap okuduğum zaman çok olmuştur. Bir ara Jean Christophie Grange hayranıydım, arka arkaya bütün kitaplarını okudum. Siyah Kan'dan o kadar etkilenmiştim ki 2 gün boyunca duş başlığından kan akacağını düşünmüştüm :D Polisiye ve tarih kitaplarını okumaya bayılırım. Evde sayamadığım kadar çok kitap kolim var çünkü artık kütüphanelerime sığmıyor. En son ise bu şaheseri okudum : 

3. Makyaj merakım lise yıllarında aaa bu göz makyajı nasıl yapılıyor sorusuyla ve bir adet yeşil göz farıyla başladı. Sonra acı gerçekle karşılaştım; bir göz farıyla bu işin içinden çıkılmazdı :) yıllar boyu siteleri takip ettim, blogları okudum ama hiç faal değildim. Sadece bilgi ediniyordum ve çok şey öğrendim bu sayede. Şimdi ise makyajdan çok cilt bakımına düşkünüm. 

4. Kalori hesaplama cetveli gibiyimdir. Hangi yiyecekte ne kadar kalori vardır hepsini bilirim. Üniversite yıllarımda arkadaşlarımın yiyeceklerine de karışırdım hatta bazen kendileri de sorardı bu ne kadar, şu kaç kalori, onun yerine ne yemeliyim gibi. Her gün hesaplardım kaç kalori aldığımı. Şimdi de yapıyorum ama eskisi kadar şiddetli değil en azından :)

5. Elimde ne varsa, çikolata paketi, ayran kutusu, gazoz şişesi, bisküvi paketi, şampuan şişesi, sabun paketi... yani aklınıza gelen ve günlük elimize geçen bütün ambalajlı şeyleri okurum. Bu huyumu bu seneye kadar keşfetmemiştim :D bir gün kuzenim elime aldığım şampuan şişesini okuduğumu fark edince ve çocukluğumu da hatırlatınca farkına vardım. Yiyecek paketlerinde özellikle kalori hesaplarım, diğerlerinde ise içindekiler kısmına bakarım. Hatta çoğu parfümeri de hangi şampuanda ne var satış görevlisine anlatırım :D bilgiçlik taslamak değil amacım, içinde yığınla kimyasal dolu olan şeyleri doğal, organik diye ısrarla satmaya çalışmalarına sinir oluyorum, uyarmak için de anlatmak zorunda kalıyorum.

6. Bitter çikolatadan nefret eden ben son aylarda bitter dışında çikolatadan tat alamaz oldum. Türkiye'deki bütün markaları denedim ama neden bilmem Eti Karam'dan vazgeçemiyorum. Hatta bu yazıyı yazarken bir yandan da bitter yiyorum :)


7. Reklamları izlerim. Sıkılmadan hem de. Tartarım ölçer biçerim. Bazı reklamlar o kadar sıradan ve alakasız gelir ki onları kendim yapsam nasıl olur diye düşünürüm. Bu sevdam yüzünden üniversite boyunca seçmeli derslerle avuttum kendimi. Sonra da ikinci üniversite imkanıyla AÖF'den Medya ve İletişim okudum. Kendi alanım dışında olan bu alan ise aslında kendi alanımdan bile daha yakın bana, bunu ise üniversiteyi bitirdikten sonra keşfettim. (Eğitim sistemimize gönderme yapma gereği bile duymuyorum.) Olsun geç olsun, güç olmasın :)



Ben de bu ödülü beni takip eden 7 izleyicime göndermek istiyorum :) Yapanlar var aralarında ama olsun :)

6 Aralık 2011 Salı

Sıcak İçecekler :)

Aralık kapıya dayandığına göre kış geldi diyebiliriz artık. Sıcak içeceklerin ise tam zamanı. Kansızlık yapıyor diye siyah çayı çok nadir içerim. Ama bunun dışında kendimiz için yararlı neler içebiliriz bakalım mı :)


Yeşil Çay: Benim biricik, sevgili, tatlı, şeker, canım içeceğim :) Evet son zamanlarda sanki popüler bir içecekmiş de modaymış gibi içiliyorsa da aslında bakmayın, o kadar yararlı ki... Yalnız dikkat edilmesi gereken tek bir nokta var, içerisinde bulunan kafein dolayısıyla gece geç saatlerde içilirse uykusuzluğa yol açabilir. Bunun dışında ise günde 3-4 fincan, sıcak ve şekersiz olarak tüketilmesi ise önerilenler arasında. Kanseri önleyici etkisini hepiniz duymuşsunuzdur. Bunun yanı sıra, yağ yakılma sürecini hızlandırarak diyeti destekler. (Victoria's Secret mankenlerinin bir numaralı içeceği olduğunu söylesem nedeni anlaşılır sanırım :) ), sigara kullanımının toksik etkilerini azaltır, vücuttan ödemi atar çünkü idrar söktürücüdür. Gribi önler. Kolestrerol, kan şekeri, tansiyon hepsine iyi gelir :D Yeşil çayı ilk Kampüsistan dizisinde duymuştum, hatta bir sahnesinde Derya, Arzu'nun zayıf kalmasını sürekli yeşil çay içmesine bağlıyordu :) 
        Yeşil çay içerken kesinlikle poşet çay kullanmıyorum. Uzun zamandır sadece Çaykur'un kutu çaylarını alıyorum. Pratik bir süzgecim var onun içine 1 tatlı kaşığına yakın koyup fincanın üzerine kaynamış su döküyorum ve demini alsın diye biraz bekliyorum. Kesinlikle şeker, tatlandırıcı ve hatta bal bile kullanmıyorum. Bazen normal çay olarak demleyip içen de oluyor ancak ben sevmiyorum.

Lavanta Çayı: Bu canım çayım ise genelde gece yatmadan önce içiyorum. Kokusu ve aromasıyla tam bir dinlendirici ve rahatlatıcı. Bazen içine rezene de ekliyorum daha güzel oluyor. Bu çaya başlamamın sebebi aslında karaciğeri temizlediği, toksinlerden arındırdığı ve benim için en önemlisi sivilcelere yani cilde de iyi gelmesi. Gerçekten de 2 hafta boyunca düzenli içtiğimde (her gece 1 bardak) sivilcelerim gözle görülür biçimde azalıyor ve cildim de pürüzsüzleşiyor. Bazen kür olarak uygulandığında ara verilmesi de tavsiye ediliyor. Hatta isterseniz tonik olarak da cildinize uygulayabilirsiniz bu yararlı bitkinin çayını. Bunlar ise lavantanın içinde bulunan maddeler: 
Tablo: Lavanta’da bulunan bazı etkin maddelerin özellikleri
Özellik (en)
Özellik (tr)
Adet Etkin Madde
antihepatotoxic
karaciğer toksinlerine karşı
8
hepatoprotective
karaciğeri koruyucu
9
hepatotonic
karaciğeri sakinleştirici
7
antiviral
virüslere karşı etkili
8
antiinflammatory
antiinflamatuar
14
antioxidant
antioksidan
7
antitumor
tümöre karşı
6
cancer preventive
kansere karşı koruyucu
6
antimutagenic
genetik mutasyona karşı
13
antiseptic
antiseptik
11
sedative
sakinleştirici, rahatlatıcı
14
anticancer
kansere karşı
7

 
Form Çayları: Aslında poşet çay karşıtı olmama rağmen alternatif olsun diye aldığım çaylar. Gerçekten de form çayları, kesinlikle etkisini görüyorum :) Tamam anında zayıflatmıyor ama tıpkı yeşil çay gibi fazla suyu vücuttan atmaya ve sindirimi de kolaylaştırmaya yarıyor. Daha önce Doğa markasının çaylarını aldım bitirdim. Bugün ise indirimde görünce bir de Doğadan alayım dedim. Kayısılı da vardı, ben karışık olanı tercih ettim. 
Civanperçemi Çayı: Bu da şans eseri başladığım ve herkese önerdiğim bir çay. Özellikle adet öncesinde içilirse hem ağrısız geçmesine faydası var hem de adet gecikmelerinde etkili, bu yüzden hamilelerin kullanması önerilmiyor. Rahim kanserine, yumurtalık iltihaplanmalarına da iyi geldiği belirtilmiş. Hatta ünlü bitki bilimci Kneipp, kadınlar arada bir bu çayı içmiş olsalar pek çok problemle karşılaşmak zorunda kalmazlardı demiş. Etkisi görmek için kür gibi uygulamakta ve sadece 1 bardakla etki etmesini beklememek lazım. Menapozda da çok işe yarıyor. Kadınsal hastalıkların yanı sıra havaya bağlı migren ağrılarında, baş dönmesinde, mide bulantısında da etkisi varmış. 

Hayıt Tohumu: Öncelikle şunu belirteyim tadı gerçekten çok acı. Ama hormon düzensizliği için birebir. Bazı kadınlar hamile kalmak için ek tedavi olarak kullanıyor bu bitkiyi. 3 ay içinde kesin etkiyi belli ediyormuş. PMS dönemlerinde,menopozda, adet düzensizliğinde, aknede ve doğum kontrol haplarını bıraktıktan sonra vücudun dengesine kavuşabilmesi için kullanılıyormuş.


Uzun bir yazı oldu ama umarım faydalı olmuştur :) Siyah çayı, kolayı, gazozu, kahveyi (Türk kahvesi hariç) bırakalım bitki çayı içelim hepimiz :D


Sevgili ''Sevgili Blog''cumdan Çekiliş

Çok güzel hediyeler var, kaçırmayın derim :)

http://herkesinblogukendineguzel.blogspot.com/2011/12/hediye-cekilisime-var-msnyok-musun.html

Son Alınanlar

Uzun zamandır yazamıyorum özür dilerim. Günlerim yoğun geçiyor. Ama bugün bir kaç şey aldım, onları paylaşmak istiyorum.

Daha önce pek çok markanın duş jelini kullandım ama hiçbiri Hacı Şakir'in Zeytinyağlı'sının (250 ml) yerini tutamadı :) Çok hassas bir cildim var, en ufak bir şeyde kızarıp kaşınabiliyor. Ama Hacı Şakir'in bu duş jellerinde böyle bir problemim olmuyor. O kadar hoş bir kokusu var ki sırf onu koklamak için bile banyo yapma isteği uyandırıyor. İndirimde buldum tanesi 2 tl olunca 3 tane aldım :)
Protex'i ise uzun süredir kullanmıyordum, ellerimi çok kurutuyor ama geçen gün okuduğum bir yazıda normal sabunların değil antibakteriyel sabunların daha iyi temizlik sağladığından bahsediyordu. Onun üzerine tekrar aldım, o da indirimdeydi ve 4 tanesi 3 tl.

İlk çıktığından beri kullandığım vazgeçilmez rimelim meşhur sarı tombik :) Bir ara indirimden 2000 calorie almıştım, buna göre daha iyi bence ama fiyat performans açısından sarı tombiğimizde vazgeçilmezlerden. Yeni bir serisi çıkmış ''Cat Eyes'' adıyla ama fırçası kaşık fırça olduğundan ve kıl yapısı da farklı olduğundan tercihimi yine eski rimelimden yana kullandım. One by one'a da bir ara heves ettim ancak olumlu yorumla pek karşılaşmadığım için tercih etmedim.